Merhabalar; Ben Can SUHHA. 1 yılı aşkın süredir AKTAŞ ailesindeyim ve Kalite Takım Liderliği görevini yürütmekteyim. Bugün sizlere dilimin döndüğü, kalemimin yazdığı kadarıyla, "kamp ve çadır atmaktan" duyduğum hazları anlatmaya çalışacağım.
Aslında ben de çoğu insanın düşündüğü gibi çadır atmak yerine, 5 yıldızlı otellerde tatil yapmanın daha heyecanlı, zevkli ve dinlendirici olduğunu düşünürdüm. Ta ki ilk çadırımı kurana kadar... Daha sonra, çadırın ve kampın nasıl bir haz ve mutluluk verici bir olay olduğunu anladım ve her fırsatta da çadır kurmaya - kamp atmaya başladım.
Kampa gittiğiniz zaman o çadırı kurmaya başladığınız an, vücudunuza düşen yorgunluğu büyük bir zevk ile taşıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz ki rahatlama ve dinlenme sizi bekliyor. Çadırı her yeni kurduğunuzda farklı bir yere, farklı bir doğaya ev inşa ediyorsunuz; bu yerde yepyeni bir akşama ulaşacağınızı ve yepyeni bir sabaha uyanacağınızı bilmek, size lütfedilen en güzel mutluluk gibi geliyor.
Yepyeni bir yer demişken, farklı şehirlerden ve farklı kültürlerden bambaşka insanlar ile iletişim kuruyor, hatta o kadar iyi bir iletişim kuruyorsunuz ki çadır kurmayı hiç bilmeseniz bile komşularınız, yeni kamp arkadaşlarınız sayesinde çadırınız tek seferde kurulup konaklamaya hazır hale bile gelebiliyor. Akşam yemekleri, kahvaltılar, bambaşka dostluklar ile hep birlikte yapılıyor.
Tabi yalnızlık da bu durumun en etkili durumlarından biri. Yukarıda yazdığımın tersi, kalabalıktan hoşlanmıyor ve tek başına zaman geçirmek, doğa ile deniz ile kendiniz ile baş başa kalmak istiyorsanız, yine yapılacak en güzel şeyi yani çadır atmayı tek geçiyorsunuz.
Dostluk ve arkadaşlığın yanı sıra yepyeni ve bambaşka şeyler öğreniyorsun doğanın sana verdikleri ile. En son yaşadığım tecrübelerden biri, cırcır böceklerinin kabuk değişim evresine şahit olmak. Bir arının tek başına sofrada bulunan yemeği tırtıklarken, birden nasıl 5-10 arıya geldiğini görmek. Yusufçuk böceklerinin özgürce nasıl bir o tarafa bir bu tarafa uçtuğunu görmek...
Hamakta sallandığında, kuşların sana söylediği şarkıya sallana sallana eşlik etmek; ta uzaklara dalarak...
Mutlu oluyorsun; çadırın küçüklüğünü düşünmeden. Çünkü biliyorsun; çadırın içindeyken, ağaç dallarının rüzgâr ile yaptığı danstan çıkardığı sesi dinlerken hayallere dalacağını ve huzur içinde uykuya dalacağını...
Ben ilk çadırımı atmaya gittiğimde çok korktum, tereddüt ettim. "Nasıl yaparım?" şeklinde dedim dedim durdum. Ama iyi ki yaptım.
Sen de korkma! Al bir gün çadırını git kampa. Kal doğa ile baş başa. Duy doğanın ve doğada bulunan tüm varlıkların çıkardıkları sesi. İzle sandalyede otururken karıncanın nasıl yemek aradığını...
Tanış doğa ile.
Unutma! Biz zaten doğadan gelmedik mi?
Çadır ve kamp için gerekli malzemeler
Eğer kendi çadırınız var ise ve kamp alanlarının sunduğu yemek ve gıda hizmetlerinden faydalanmayacaksanız, yanınızda şunların olması iyi olacaktır:
Fakat tüm bunları almadan da gönül rahatlığı ile çadır kiralayarak, kamp alanlarında sunulan yemek hizmetlerinden faydalanarak, kamp hazzına ulaşabilirsiniz.
Ayrıca kamp alanlarında tuvalet, banyo gibi hizmetler de mevcuttur.
Bazı çadır/ kamp alanları tavsiyeleri
- Son Gemi Kamping - ASSOS
- Hippo Kamp - İZMİR
- Altın Kamp - BURHANİYE
- Mavi Kamp - ÖREN / MUĞLA
- İşte O Kamp - AKYAKA
Can SUHHA
Aktaş Holding Kalite Takım Lideri
 |
